Kıbrıs Petrolleri Rumların Elinde Rumlar, Lübnan’la anlaşıp Kıbrıs açıklarında petrol aramaya başladı. KKTC lideri Talat “Hakkımızın çiğnenmesini kabul etmeyiz” uyarısı yaptı Ato Başkanı Sinan Aygün'ün Kıbrıs petrolleri hakkında açıklamaları

Kıbrıs Rum Kesimi, Mısır’ın ardından 17 Ocak’ta Lübnan ile “Münhasır ekonomik bölge sınırlandırma” anlaşması imzalayarak Doğu Akdeniz tabanında doğalgaz ve petrol arama çalışmalarını başlattı. Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Lillikas, “Bu sınır anlaşmalarıyla birlikte Kıbrıs açıklarında 400 kilometre genişliğindeki bir alanda meşru bir şekilde petrol çıkarabileceğiz” dedi. Norveç şirketi PGS bölgedeki rezervleri tespit etmek için sismik araştırmalara başladı. Lillikas’ın, arama alanının genişletilebilmesi için İsrail’le de benzer bir anlaşma imzalamayı amaçladıklarını açıklaması KKTC’yi ayağa kaldırdı.

Rumlar gerilimi tırmandırıyor
Rumlar’ın, KKTC açıklarında olan 11 bölgede petrol aramasına Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat sert tepki gösterdi. Talat dün yaptığı açıklamada “Ada’nın tüm zenginliklerinin doğal ortağıyız. Rumlar’ın çıkarlarımıza zarar vermesini asla kabul etmeyiz. Lübnan ve Mısır, Kıbrıs’ta olan gerilim ortamını artırmaya mı çalışıyor! Rumlar’ın tek başına petrol rezervlerine el koyması adadaki ayrılığı artıracaktır” dedi. Rum Ticaret Bakanı Michaelides “Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsız ve egemen bir ülkedir. BM ve AB üyesiyiz. Karasularımızı içine alan bölgeden petrol çıkarmak en doğal hakkımız” cevabını verdi. Türkiye ve KKTC’nin konuyu BM nezninde tartışmaya açmaya hazırlandığı öğrenildi.

Güney Kıbrıs Yönetimi Petrol  İhracatından yılda 15 milyar  dolar gelir elde ediyor

“TÜRKİYE’NİN KIBRIS PETROLÜNDE HAKKI YOK”
Rum lider Tasos Papadoulos Ada’nın açıklarında bulunması muhtemel petrol yataklarında Türkiye’nin hakkı bulunmadığını iddia etti. Papadopulos, “Türkiye yine bize zorluk çıkardı. Ankara, Akdeniz petrolünün tüm bölgelere ait olduğunu savunuyor. Ancak Kıbrıs açıklarındaki Akdeniz petrolünde Türkiye’nin hakkı yok” dedi.

Türkiye’den Lübnan’a ağır nota!
Kıbrıs Rum Kesimi’nin 2003 yılında Mısır’la imzaladığı, “Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgelerin sınırlandırılmasına” ilişkin anlaşmaya büyük tepki gösteren Türkiye, Mısır’ı protesto etmişti. Rum Kesimi’nin, anlaşmaya dayanarak Akdeniz’de petrol arayacağını açıklaması üzerine ise Türkiye, Akdeniz’e kıyıdaş ülke olmasına dayanarak, bölgeye Sismik 1 gemisini gönderdi. Kriz, Rumlar’ın anlaşmaya dayanarak, petrol aramaya kalkmamaları üzerine, büyümeden donduruldu. Rumlar’ın Lübnan’la anlaşma imzalaması Ankara’yı ayağa kaldırdı. Türkiye, Lübnan’a da sert bir nota gönderdi.

Garantör ülke onaylamalı
Türkiye, Akdeniz’in “yarı kapalı bir deniz” olduğunu vurgulayarak uluslararası hukuka göre, Akdeniz’deki doğal kaynakların kullanımının “Tüm kıyıdaş ülkelerin işbirliği içinde kararlaştırılması gerektiğini” savunuyor. Diplomatik kaynaklara göre, Türkiye’yi Kıbrıs’ta “garantör ülke” konumuna getiren “1960 antlaşmaları uyarınca, Kıbrıs’ın bu tip anlaşmalar için mutlaka garantör ülkelerin de onayını alması” gerekiyor.